Merhabalar,
Giriş kelimelerini önceki "hakkımda" bölümünden alıntılayacağım. "Ben fazla tanınmayı seven biri değilim aslında, kendi karanlık Dünyamda kendime yeten ışıkla yoluma devam etmeye çalışan bahtsız bir bedevi gibiyim." Çünkü bu yazdığım dışında olayı kısaca anlatmam mümkün değil. Bazı kelimeler anlamsızca yazması kolay gelse de bazılarına sıfat yüklemek daha zor oluyor...
91 yılının Ocak ayının 18'inde İstanbul/Üsküdar'da Dünya'ya gözlerimi açtığımda hayatımın nasıl gelişeceğinden bir haber çaresiz bir bebekten başka bir şey değildim. Zamanın akışına kendimi bıraktığım zamanlarda her şey sıradan giderken hastalık kapımı çaldı, aslında doğuştan kapımı çalmıştı hastalık. Çünkü kalp hastası olarak doğmuştum, sonradan teşhisi konulsa da "Kalbinde delik var" söylevi insana bir tokat etkisi yaratıyordur herhalde. Anne ve Babam'a sormak lazım burasını, 6-7 yaşında ortaya çıkan bu durumu benim hatırlamam biraz güç. Aslına bakarsanız hatırlamakta istemem böyle bir şeyi, ancak 8 yaşında geçirdiğim ameliyatla ilgili her şeyi dün gibi hatırlıyorum.
İnsan beyninin acımasız olaylarından biri de kötü ya da şok etkisi yaratacak anıları asla unutmaması, bu arada belirtmeden geçemeyeceğim kalp ameliyatı olan hastaların %5-10'luk bir diliminde ameliyat sonrası kişilik değişiklikleri olabiliyor ve bu olay da beni buluyor... Diyorum ya doğuştan var sorunlarım geçmek bilmeyen, tam bir şeyler düzeldi derken çeşitli yaralanmalar ve çeşitli ameliyatlara maruz kalıyorum, ameliyat ve yaralanmalar konusunda sicilim bayağı kabarık. (Adli Sicilden bahsetmiyorum.)
Anlatmak istediğim bir kaç şey daha var. Bazı yazılarda "sen" diye hitap ettiğim hayali karakterime saygısızlık etmeyin olur mu? Hayal dünyamda yaşayan bir garip o, tıpkı benim gibi. Aslında ruh hastası falan değilim, bir süre ruhsal terapi görmüş olsam da. Çünkü şu hayatın gidişinde hepimizin psikoterapiye ihtiyacı olduğu kesin...
Unutmadan blog'un adı hakkında da bir şey söylemek istiyorum, URL'sini "reelbilgi" olarak seçme sebebim burada yazan her şeyin gerçek olması, tabi arada hikayelerde var ancak onlarında temelinde gerçekler her daim var çünkü belki de bu yazıyı okuyacak arkadaşlardan biri/birilerinin başına gelmiş şeyler. Ve ilave olarak "Yeni Metin Belgesi" başlığının sebebi de bu blogta yayınlanan her şeyin öncelikle Windows'larımızda kullandığımız "Not Defteri"nden geçerek buraya aktarılmasıdır, malumunuz not defterinde bir dosya açtığınız da adı "Yeni Metin Belgesi" oluyor. Basit gelmiş olabilir bu blog hakkındaki bilgiler size ama bende o kadar zor ve gizemli bir insan değilim....
Saygı ve Selamlarımla.
Giriş kelimelerini önceki "hakkımda" bölümünden alıntılayacağım. "Ben fazla tanınmayı seven biri değilim aslında, kendi karanlık Dünyamda kendime yeten ışıkla yoluma devam etmeye çalışan bahtsız bir bedevi gibiyim." Çünkü bu yazdığım dışında olayı kısaca anlatmam mümkün değil. Bazı kelimeler anlamsızca yazması kolay gelse de bazılarına sıfat yüklemek daha zor oluyor...
91 yılının Ocak ayının 18'inde İstanbul/Üsküdar'da Dünya'ya gözlerimi açtığımda hayatımın nasıl gelişeceğinden bir haber çaresiz bir bebekten başka bir şey değildim. Zamanın akışına kendimi bıraktığım zamanlarda her şey sıradan giderken hastalık kapımı çaldı, aslında doğuştan kapımı çalmıştı hastalık. Çünkü kalp hastası olarak doğmuştum, sonradan teşhisi konulsa da "Kalbinde delik var" söylevi insana bir tokat etkisi yaratıyordur herhalde. Anne ve Babam'a sormak lazım burasını, 6-7 yaşında ortaya çıkan bu durumu benim hatırlamam biraz güç. Aslına bakarsanız hatırlamakta istemem böyle bir şeyi, ancak 8 yaşında geçirdiğim ameliyatla ilgili her şeyi dün gibi hatırlıyorum.
İnsan beyninin acımasız olaylarından biri de kötü ya da şok etkisi yaratacak anıları asla unutmaması, bu arada belirtmeden geçemeyeceğim kalp ameliyatı olan hastaların %5-10'luk bir diliminde ameliyat sonrası kişilik değişiklikleri olabiliyor ve bu olay da beni buluyor... Diyorum ya doğuştan var sorunlarım geçmek bilmeyen, tam bir şeyler düzeldi derken çeşitli yaralanmalar ve çeşitli ameliyatlara maruz kalıyorum, ameliyat ve yaralanmalar konusunda sicilim bayağı kabarık. (Adli Sicilden bahsetmiyorum.)
Anlatmak istediğim bir kaç şey daha var. Bazı yazılarda "sen" diye hitap ettiğim hayali karakterime saygısızlık etmeyin olur mu? Hayal dünyamda yaşayan bir garip o, tıpkı benim gibi. Aslında ruh hastası falan değilim, bir süre ruhsal terapi görmüş olsam da. Çünkü şu hayatın gidişinde hepimizin psikoterapiye ihtiyacı olduğu kesin...
Unutmadan blog'un adı hakkında da bir şey söylemek istiyorum, URL'sini "reelbilgi" olarak seçme sebebim burada yazan her şeyin gerçek olması, tabi arada hikayelerde var ancak onlarında temelinde gerçekler her daim var çünkü belki de bu yazıyı okuyacak arkadaşlardan biri/birilerinin başına gelmiş şeyler. Ve ilave olarak "Yeni Metin Belgesi" başlığının sebebi de bu blogta yayınlanan her şeyin öncelikle Windows'larımızda kullandığımız "Not Defteri"nden geçerek buraya aktarılmasıdır, malumunuz not defterinde bir dosya açtığınız da adı "Yeni Metin Belgesi" oluyor. Basit gelmiş olabilir bu blog hakkındaki bilgiler size ama bende o kadar zor ve gizemli bir insan değilim....
Saygı ve Selamlarımla.
Comments (0)
Yorum Gönder